Yerli tablet için seferberlik çağrısı!
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün yerli tablet üretimine el attı.
Bu hafta konuğum yerli otomobil üretimiyle sürekli gündemde olan Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün oldu. Yerli otomobil o kadar çok
tartışıldı ki, sohbetimizi yine yerlilik üzerine ama içinde otomobil
geçmeden yapmaya karar verdik. İthal ürünlerden yerli ürünlere yönelmeyi
sağlayacak projeler üzerinde çalışan Ergün, bu konunun vatanseverlikle
de ilgili olduğunu vurguladı. Ergün, “Eğer hepimiz bu dönemde biraz daha
vatansever duygularla hareket edeceksek, ki etmemiz lazım. Kendi iç
pazarımızı kendi teknolojilerimizin gelişmesi için fırsata dönüştürmemiz
lazım” dedi.
İlköğretim okullarında öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılmasını
içeren 5 milyar dolarlık Fatih Projesi’ne değinen Ergün, “Bir ekip
çalışmalarına devam ediyor. Tabletlerde kullanılacak hangi parçaların
Türkiye’de üretilmesi gerektiğine karar verilecek. Yerli şirketlerimiz
bu konuda ortak olabilir. Belki biz de bir noktada Arçelik, Vestel,
Exper ve Casper’dan bu proje için ortak olmalarını isteyebiliriz” diye
konuştu. Yerli firmaların ortaklıklar kurarak bugün kazandıklarından
daha çok kazanabileceklerini ifade eden Ergün, “Niye Sabancı, Koç, Kibar
bir araya gelip, ‘şu işi beraber yapalım’ demiyor? Japonya’da devlet
öncülük yaparak LED teknolojilerin geliştirilmesi için Sanyo, Hitachi ve
Sony’yi bir araya getirdi. Türkiye’de bu zayıf. Bunun öncülüğünü biz de
yapabiliriz” şeklinde konuştu.
“TEŞVİK ETMEK BENİM GÖREVİM”
Bu dönem sektörel organizasyonlara yöneleceklerini anlatan Ergün, yerli
tıbbi cihazlar ile asansör ve iş makineleri üreticilerinin kamudaki
büyük alıcılarla buluşturulacağını söyledi. Tıbbi cihazlarda atak Ergün,
“Sağlık Bakanlığı, üniversite ve özellerin hastanelerini içerideki
üreticilerle buluşturacağız. Bunu teşvik etmek benim görevim. Fakat
Sağlık Bakanlığı, üniversite ve özellerin hastanelerine de bunları
kullanarak geliştirme görevi düşüyor. İçerideki üreticiler pazardan 800
milyon dolar daha pay alsalar, çok büyük atılım yaparlar. Ürünlerinin
kalitesini artırır, yeni ürünler geliştirirler” dedi. Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile görüştüklerini, özel sektörü ve
TOKİ’yi asanör ile iş makineleri üreticileriyle buluşturacaklarını
söyleyen Ergün, “Kamunun bazı projelerini birtakım sektör ve
teknolojilerin gelişmesi için fırsata dönüştüreceğiz” diye konuştu.
Fatih Projesi kapsamında tabletlerde kullanılacak parçalardan
hangilerinin Türkiye’de üretileceğine karar verileceğini hatırlatan
Sanayi Bakanı Nihat Ergün, “Hepimiz bu dönemde biraz daha vatansever
duygularla hareket etmeliyiz, iç pazarı kendi teknolojilerimizin
gelişmesi için fırsata dönüştürmemiz lazım” dedi
"TOKİ’Yİ KULLANACAĞIZ"
Ergün, “Keşke TOKİ’nin önceki 500 bin konut projesini yerli asansör
sektörünün gelişmesi için kullansaydık. Ama yenisinde kullanacağız”
dedi.
ADRESE TESLİM İHALEYE ÖZEL EKİP
Kamu ihalelerinde yerli üreticilere yüzde 15’e kadar fiyat avantajı
sağlayan düzenlemenin takibi için özel bir ekip kurduklarını söyleyen
Ergün, “Bize şikâyetler geliyor. Kamu İhale Kurumu ile konuşuluyor.
Adrese teslim olanların düzeltilmesi için çalışılıyor. İlgili kurumla da
görüşüyoruz. ‘Bak arkadaş Başbakan’ın sıkı takep edilmek üzere
hazırladığı genelgesiyle kamu alımlarını teknoloji ve sanayi geliştirmek
üzere kullanmak istiyoruz ama siz duyarlı değilsiniz’ diyoruz” şeklinde
konuştu. Kamunun bir hastane yapıyorsa ‘ben bunda yerli asansör
kullanabilir miyim?’ diye düşünmesi gerektiğini ifade eden Ergün,
“Alışkanlıklar bir günde oluşmuyor. Bence duyarlılıklar yeni oluştu.
Şikâyetlerin gelmesi önemli” dedi.
TİCARET KALSA ODAK SORUNU OLURDU
Son yıllarda dünya genelinde birçok ülkede Türkiye’deki gibi
bakanlıkların yapısında değişim olduğuna dikkat çeken Ergün, “Ülkelerin
neye odaklandığına göre bu değişiyor. Biz üniversite-sanayi işbirliğine
odaklandık. Ticaret kalabilirdi ama odaklanmayı zayıflatırdı. Tüketici
ve esnaf başlı başına bir mevzu. Elbette kalabilirdi, kesişen noktalar
var ama ülke neye odaklandı? Ülke ileri teknoloji ve sanayii yüksek
katma değere dönüştürmeye odaklandı. O zaman üniversite-sanayi
işbirliği, Ar-Ge, inovasyon önemli. Yoksa istedikten sonra hepsini
birbirine bağlarsınız” diye konuştu. Ergün, iç ticaret kendisine
bağlıyken Büyük Marketler Yasası’nın çıkmamasıyla ilgili olarak, “Keşke
tamamlasaydık” dedi
BİRKAÇ BİN ARACI GERİ ÇAĞIRMAK SÖZ KONUSU
Ergün’e yerli değil ama ithal otomobilleri sordum. Yaz aylarında sahte
tip onay belgeli ve ikinci eli birinci el gibi gösterilen otomobiller
olduğu ortaya çıkmıştı. Sahte tip onay belgeleri araçların sayısının 3-5
bin şeklinde telaffuz edilebileceğini belirten Ergün, şunları söyledi:
“Firmalara bir şans verdik. ‘Bu testleri yapın ve tip onayı alırsanız,
sorunu güvenli bir alana taşırız’ dedik. Bir firmanın müşavirlik firması
onun adına sahte imzalar atmış. Firma kendi işlemlerini yaptı. Almanya
ve İngiltere’ye arkadaşları gönderdik. Onay kurumlarında belgelerin
karşılığı olup olmadığına baktık. Bazıları hâlâ doğru belgeleri bize
ibraz edemedikleri için sorun yaşayacaklar. Birkaç bin araç için
çağrılma söz konusu olabilir. Bunlar orta segmentte ucuz arabalar.
Toplatma kararı çıkarsa, firmalar bedelini öder.” dönüştüreceğiz” diye
konuştu.
AMERİKA, JAPONYA VE KORE'YE TANITIMA GİDECEK
TÜBİTAK’ın Gebze’deki kampusunun 4 bin dönümünü yabancı teknoloji
şirketlerine Ar-Ge merkezi kurmaları için ayırdıklarını söyleyen Ergün,
“Kasımda ABD’ye gidiyorum. Sonra Japonya ve Kore olacak. Şirketlere
sunum yapacağız. Burası için 2023’e kadar sürecek teşvikler verilebilir”
dedi.
"BEDELİNİ ÖDETİRİZ"
İkinci elin birinci el gibi sokulması olayında bazı tüketicilerin Sanayi
ile Gümrük bakanlıklarına dava açtığını sorduğum Ergün, “Bize açılan
davalarda haklı bulunurlarsa, ki biz de bazı ihmaller tespit ettik.
Görevden el çektirilen, başka yere atanan ve emekli edilenler var. Bunun
bedelini öderler” dedi.
GAZETE HABERTÜRK / Seçkin ÜREY