Merve Twitter'dan bombaladı

GAZETE HABERTURK- MAGAZİN SERVİSİ

Manken Merve Büyüksaraç’ı 500 bin liralık dava da susturmadı. Acun Medya, Survivor yarışmasından elendikten sonra “Adada bize yemek veriyorlardı, o kadar da aç değildik” diyen, yarışmaya devam ederken yapılan montajla kötü gösterilip haksızlığa uğradığını söyleyen Merve Büyüksaraç’ı, “iftira atmakla” suçlayıp aleyhinde 500 bin liralık tazminat davası açmıştı. Büyüksaraç geri adım atmazken, Twitter hesabından yazdığı yeni iddialarla konuyu gündemde tutmayı sürdürüyor. Adada yarışmada yayınlandığı gibi gerçekten aç olduklarını, yemek verilmediğini söyleyip kendisini yalanlayan eski ve yeni yarışmacıları “yalancı şahitlikle” suçlayıp, yakında sandviç yerken çekilmiş görüntülerinin çıkabileceğini ve yalancı şahitliğin de suç olduğunu söyledi.

İŞTE O TWİT’LER:
* 100 bin TL’lik maddeyle iradeleri bağlanmış kuzuları aleyhimde tanıklığa yönlendiren Acun’un, kayıtlar ortaya çıkınca halini merak ediyorum.

* Yalancı şahitlik yapan yarışmacı arkadaşlara tavsiyem, hukukçu bir tanıdıklarına yalancı şahitliğin cezasını sorsunlar.

* Aynı arkadaşlar, hiçbir montajsız görüntünün silinemediğini, aynı avukat arkadaşlarından öğrenebilir! Demedi demeyin.

* Yarın öbür gün sandviç yerken kaydı çıkacak olan yarışmacı arkadaşlar kendilerini iyi bilirler. İyi düşünün sonra yalan söyleyin derim!

* Arkadaşlar yüzde 100’ünün montaj olduğu bir programda bir insanı tanıma ihtimaliniz yüzde sıfırdır!

BÜYÜKSARAÇ KİMDİR?
Türkiye’nin adını ilk kez, 2006 Türkiye Güzeli olduktan sonra duyduğu Merve Büyüksaraç, Survivor Ünlüler Gönüllüler’e katıldıktan sonra iddialarıyla gündeme oturdu. Yarışmadaki inatçı kimliğini iddialarında da sergileyen Büyüksaraç, 1 Ocak 1990 yılında Ankara’da doğdu. Lise öğrencisiyken bir mağazada alışveriş sırasında keşfedildi. Ajans sahibinin davetiyle iki gün sonra bir defilede podyuma çıktı. Güzellik yarışmasına katıldığında henüz 16 yaşındaydı ve Ankara TED Koleji’nde okuyordu. Star TV’den de yayınlanan Miss Turkey 2006’nın birincisi oldu. Türkiye’yi Miss World’de temsil etti, ancak dereceye giremedi. 2007’de “Buzda Dans”ta yarıştı. Uğurkan Erez Ajans’a bağlı olarak yaşantısına devam ediyor.

GAZETE HABERTÜRK YAZARI YAVUZ SEMERCİ DE BUGÜNKÜ KÖŞE YAZISINI SURVİVOR'A AYIRDI... İŞTE O YAZI:

ACUN, SURVIVOR'DA SUÇ MU İŞLİYOR?

ACUN Ilıcalı, televizyon dünyasının en parlak yapımcılarından. Neye al atıyorsa başarılı oluyor. Reyting rekorları kırıyor. Yakından takip edemiyorum yarışma programlarını. Ama belli ki insanlar konuşuyor, takip ediyor, fanları oluşuyor. Ve ismini (bu kadar ayağından çeken insana rağmen) markalaştırmış birisi. Ilıcalı, bugünlerde bir dava nedeniyle kamuoyunun gündemine geldi.

Merve Büyüksaraç’ın açıklamaları üzerine başlayan tartışma mahkemeye intikal etti. Ilıcalı, Büyüksaraç’ın sözleşmeye aykırı olarak Survivor yarışmasının arka planını anlatıp suç işlediğini ileri sürüyor. Sözleşmeye göre konuşmaması gerekiyormuş...

Eğer herhangi bir zorlama olmadan bir sözleşmeye imza atıyorsanız, imzanızın arkasında durmak zorundasınız. Çünkü o imza sizi bağlar. Mahkemeler bunun için var. Gidersiniz mahkemeye, bir sonuca varırsınız. Buraya kadar olayı basit bir ticari anlaşmazlık olarak görebilirdim. Benim anlamakta güçlük çektiğim (belki yarışmayı seyretmediğimden oluşan bilgi eksikliği oluşmuştur) kimi yarışmacıya belli bir süre yarışmadan elenmeme garantisi verildiğinin iddia edilmiş olmasıdır.

Merve Büyüksaraç diyor ki: “Survivor’da Mustafa Topaloğlu ile 10 haftalık elenmeyeceğine ilişkin sözleşme yapılmış. Yüzme bile bilmeyen bir insan nasıl olur da elenmez diye merak ediyorduk. Demek ki bu yüzdenmiş...” (Topaloğlu’nun belli bir süre sonra izleyicilerin oylarıyla elendiği biliniyor...)

Eğlence programlarını da dizi gibi seyretmek lazım. Gerçeklikle ilgisi tartışmalıdır. Yapımcılar ilgiyi en üst seviyeye çıkarmak için oynamalar yapar. Heyecan katarlar... Yani kamera arkası ile kamera önü farklı olabilir. Ancak elenmeme yönünde birilerine söz veriliyorsa kimse kusura bakmasın ama ortada büyük bir şike var demektir. Pasif izleyiciyi değil ama kimin elenip elenmeyeceğine dair kendi görüşlerini SMS ile bildiren aktif izleyicileri kandırmak (ağır deyimiyle kazıklamak) söz konusudur.

Bir yerde SMS var ise orada para var demektir. Siz bir sözleşme yaparak yarışmacıya belli bir hafta yarışmada kalacağınız sözünü veriyorsanız (ki bu iddianın doğru olup olmadığını bilmiyorum), artık o yarışmacının SMS yoluyla elenmesini engelleyecek hile yapmayı da göze almışsınız demektir. Yani yarışmacılar üzerine oynanan, oynayana değil size kazandıran bir bahis açıyorsunuz. Gönüllüler bu yarışmaya katılıyor. Attıkları SMS için para ödüyorlar. Yapımcı olarak da siz ödenen bu paranın bir kısmını kasanıza koyuyorsunuz. Oy verenler, belirleyici olacaklarını düşünerek oy veriyor. Belirleyici olamayacakları kendilerine söylenmiyor. Böyle bir yarışma açmak ve bu yarışma üzerinden para kazanmak, hile yapmaktır. Kusurlu mal ürettiğini bile bile bu malı para karşılığı satmak demektir. Ben savcı olsam, konuya bu yönde bakardım. Mustafa Topaloğlu ile yapılan sözleşmeyi isterdim.

İddialar doğru ise Acun’un şirketi hakkında hile yapmaktan suç duyurusunda bulunurdum. Yok iddialar doğru değil ise Acun’u insafsızca eleştirenlerin özür sırasına girmelerini tavsiye ederdim. Başarılı bir yapımcıyı hemen infaz etmeyelim ama SMS atanları kandırmaya müsait bir işlem yapana da sadece sevdiğimiz için göz yummayalım! Bakalım sandıktan kaç puanlık bir yanıt çıkacak?

haberturk