Rabbin seni küçümsemez...
Varlığın boş yere ve rasgele değildir.
Burada çaresiz,amaçsız ve sahipsiz değilsin.Öylesine var değilsin ; sen
var edildin...Varlığın yokluğuna bilerek ve isteyerek tercih edildi.
sen kendi yokluğundan bile haberli değilken,yaradan seni var etti.
Sen kendi varlığının da farkında değilken,
yaradan seni insan etti.
Hiç var olmayabilirdin.
Var olabilirdin ama herhangi bir taş olabilirdin.
Önemsiz ve kimsenin adını bilmediği bir taş.Ayaklar altında kalmış ve herkesin tekmelediği bir taş.
Öyle olmadın işte !
Yokluktan kalmadın,cansız kalmadın ;
İnsan oldun.
Düşünen ve konuşan bir insan.
Onun için teşekkür et.
Ona ne kadar teşekkür etsen azdır.
O’na teşekkür et.
Minnettar ol.
Bir taraftan küçüğün küçüğüsün sen,hakir mi hakir,basit mi basit.
Diğer yandan büyüğün büyüğüsün sen,bütün kainat kıvrılmış,dürülmüş ve
senin içine konulmuştur.Cismin itibarıyla küçücüksün ama ruhunda
taşıdığın bir mücevher var ki bu seni göklerin hamilesi kılıyor.Rabbin
sana hitap ederken konuşuyor.Sen bu mücevheri yerlere,çamurlara
atmadığın,yani kendi kendini küçültmediğin sürece küçümsenesi
değilsin.Dudakların kıvrımında beliren küçümseyici bakışları iyi
bilirsin,insanların dünyasında buna her an şahit olmak mümkün.Bir
maskeli baloya maskesiz gittiğinde alaycı gülüşlerin yüzüne gözüne
yapıştığını hissedersin.Rabbinse herkesin önünde eğilip küçük
düşmektense sadece kendisine yönelmeni,en büyük özgürlük yolunun bu
olduğunu sana hatırlatır.Allah’a boyun eğmeyerek özgür olacağını sanan
zavallının nelerin önünde zillet içinde eğildiğine bir bak...
Bir olana eğilmeyen her şeye eğilmek zorunda kalır
senai demirci